Boşuna dememişler ya; ‘Yoksulun sırtını sıvazla, ağzından lokmayı al” diye… ‘Bu milletin ceketi, değirmenci ceketi gibidir vurdukça tozar’ diye…
BİR TAHTEREVALLİ OYNANIYOR
BİRİLERİ SÜREKLİ AĞIR GELİYOR
Çoğunluğu oluşturan tarafsa;
Bir kişiden daha hafif geliyor…
Sürekli havada asılı kalıyor…
Ayakları yere daha basmıyor…
Keyfi çok yerinde olmalı ki;
Burnundan da kıl aldırmıyor!
Ve havada asılı kalanlar;
Her nedense bunu mutluluk sayıyorlar…
Astronot misali uzaya uçtuklarını zannediyorlar…
Ve onları hafifletip havaya kaldıranlara dil uzatmaya kalksan;
Sana demediklerini bırakmıyorlar…
Örneğin;
“Kira zamları yüzde-25 sınırından yüzde-65 sınırına çıkarılmış…
Bu durumda kiracıların durumu daha kötü olacak” demeye kalksan…
Seni söylediğine bin-pişman ediyor…
Ve kendisi de kirada oturmasına rağmen;
“Ne olmuş yani kira esnekliği yüzde-65’e çıkarılmışsa…
Büyüklerimizin bir bildiği var ki böylesi bir karar almış” diyerek;
Adeta seni suçlu çıkarmaya çalışıyorlar…
Havada asılı kalan başka bir mağdura;
“Tahterevallinin bir ucunda ağır basanlar, bir öğün yemek yiyince 10 lira bahşiş veriyormuş..
Öte taraftan da 1 milyon emekli ayda 10 bin lira emekli aylığı alıyormuş…
Bu tam bir adaletsizlik ve haksızlık” demeye kalksan;
“Sana ne be kardeşim?
Devletin gücü daha fazla olsa, daha fazla vermeye kalkmaz mı?
Hükmedenlere bu haksız eleştiriyi yapmak reva mı?” diye seni eleştiriyorlar…
Sürekli havada asılı kalan herifçioğlu;
Ucuza bir ekmek fazla almak için sabah-akşam ekmek kuyruğuna girse de…
Kurban bayramının ötesinde kursağından bir lokma et geçmese de…
Bir sohbet sırasında herifçioğluna desen ki;
“Ülkemizde 18 milyon dolaylarında yoksul varmış…
Resmi sözcülerin söylediğine göre de;
20 milyona yakın kişi sosyal yardımlardan yararlanırmış” desen…
Herifçioğlu;
Burnundan kıl aldırmıyor…
Tam tersine bu yoksulluğu sen yaratmışsın gibi;
“Bütün bunları nereden uyduruyorsunuz?
Yönetenlerimiz, Avrupa’dan daha iyi olduğumuzu söylüyor…
Siz sürekli hükmedenlerimizi kötülüyorsunuz” diyerek;
Seni böyle bir konuyu açtığına bin-pişman ediyor…
Boşuna dememişler ya;
‘Yoksulun sırtını sıvazla, ağzından lokmayı al” diye…
Boşuna söylememişler ya;
‘Bu milletin ceketi, değirmenci ceketi gibidir vurdukça tozar’ diye…
Konuyu genelleyerek toparlayacak olursak;
Ülkemizde resmi rakamlara göre nüfusumuzun 85 milyon olduğu söyleniyor…
Bu rakama 15 milyonda göçmen ve sığınmacıları eklersek;
Resmi ve gayri-resmi olarak bu rakamla 100 milyon nüfusumuz görünüyor…
Biz, 15 milyonluk sığınmacıyı bir tarafa bırakıp, 85 milyon üzerinden hesap yaparsak;
Ülkemizde 18 milyon dolayında yoksul olduğu söyleniyor…
Bu yoksul kesimin 15 milyonunu emekliler oluşturuyor…
20 milyona yakın kişi de sosyal yardım aldığı biliniyor…
İstatistikler 10 milyona yakın kişinin iş aradığını gösteriyor…
Diğer taraftan;
Mevsimlik tarım işçileriydi…
Atanmayan öğretmenlerdi…
Gizli gizili dilenenlerdi…
Varın bunların hesabını da siz çıkarın…
Bakalım 85 milyon kişiden geriye ne kadar mutlu azınlık kalacak?
Özetlersek;
Bir ülkede enflasyon ve hayat pahalılığı varsa…
Bunun faturasını zenginler değil, aç-arık yaşayanlar ve yoksullar öder…
İstatiksel işlerle uğraşan kurumlar;
Milletin anlamayacağı sözlerle TEFE-TÜFE gibi açıklamalar yapsa da…
Bu sözcüklerle (benim gibi) anlamayanların kafasını karıştırsa da…
Bilinen ve görünen bir şey var ki;
Yoksullara ve dar gelirlilere TEFE-TÜFE…
Varsıllara her zaman olduğu gibi AÇIK BÜFE…
Yanı;
Tabandaki yoksul halkın ölçümleri TEFE-TÜFE ile yapılıyor…
Fildişi Kulelerde yaşayanlara ise büyük KÜFELER yakışıyor…
Bu konuda siz ne düşünürünüz onu bilemem…
