Siyaseti yumuşatmak için;

Ne gibi bir dil kullanıyorlar?

Nasıl bir formül buluyorlar?

Şimdilik kimseye söylemiryorlar…

Tıpkı Dolmabahçe görüşmesinde olduğu gibi;

Ne konuştuklarını sır gibi saklıyorlar…

Öyle ya;

Siyaseti yumuşatmak için yapılacak buluşmaların reklamları aylar öncesinden yapılıyor…

Filan günde, falan saatte şu mekanda buluşulacak deniyor…

Ağırlanacak ‘ağır konuğun’ en güzel biçimde ağırlanması için büyük çaba gösteriliyor…

Ve halkta o ‘kutsal buluşmayı’ sabırla beklediği gibi, içeride ne konuştuklarını da haliyle çok merak ediyor…

Nasıl merak etmesin birader;

İnsanın aklına birdenbire o eski siyah-beyaz izlenen televizyon günleri geliveriyor…

Televizyonlarda siyasi parti liderlerinin hep bir arada tartışmaları insanın gözlerinin önünden bir film şeridi gibi gelip-geçiyor…

Daha kısa yoldan söylemek gerekirse;

Geçmişte yarım-yamalakta olsa, topal-aksakta yol alsa o eski demokrasiyi, demokratik ortamlara geri dönmesini istiyor insan...

Bilenler biliyor da…

Bildiği halde unutanlar unutuyor da…

O günleri bilmeyenler ve bilip de unutanlar için söyleyecek olursak;

Eskiden birbirine 180 derece ters düşüncede olan siyasi parti liderleri birlikte televizyonlara çıkarlardı...

Toplumu bilgilendirmek için –ileriye dönük- siyasi parti programlarını açıklarlardı…

Parlamento çatısı altında –şimdi olduğu gibi- zıvanadan çıkıp kavga yapsalarda;

Ancak televizyon ekranlarında demokrasinin kurallarına ayak uydurarak tartışırlardı…

Her neyse…

Tekrar konumuzun ana başlığına geri dönecek olursak;

Şu son günlerde iktidarı elinde bulunduran liderle, ana muhalefet lideri birbirlerine ziyaret ederek, sertleştirilen, küfürlü-sövgülü yapılan siyaseti ‘yumuşatmaya’ çalıştıklarını söylüyorlar…

Ancak bunun dışında ne konuşuyorlar?

Ve ne gibi bir yol izlemeyi düşünüyorlar?

Bu konuda hiçbir şey söylemiyorlar…

Birkaç demecin dışında ‘içeride konuştuklarını’ Dolmabahçe sırrı gibi saklıyorlar…

Öyle ya insan şu soruların karşılığını merak ediyor;

Cemaatlerle, tarikatlarla kafa-kafaya vererek ‘eğitimi ortaçağın karanlıklarına taşınmak istenen gerici eğitip programı hakkında karşılıklı ne konuştunuz?

Konuştunuzsa;

Muhalefet lideri olarak siz kendi eğitim programınızı muhatabınıza nasıl anlattınız ve nasıl sundunuz?

Ve bu konuda konuştuysanız, karşı tarafın tavrını kamuoyuna açıklamayı düşünüyor musunuz?

Örneğin;

Gün geçtikçe önüne gelenin, aklı esenin bir ‘tarikat ve cemaat’ örgütü kurduğunu…

Bu kurulan ‘dinci örgütlerin’ gün geçtikçe laikliğin ve demokrasinin başına bela olduğunu…

Ve en önemlisi de, Diyanet gibi bir kurumun başında oturanların buna göz yumduğunu…

Yaptığınız ‘yumuşama’ projesini konuşurken bu soruları da sordunuz mu?

Örneğin;

Yönetimi elinde bulunduran siyasal güç hayat pahalılığından söz etmek istemiyor…

Tarım üreticilerinin ürünlerine gereken değeri vermiyor…

Başta emekliler olmak üzere, dar gelirlileri ve asgari ücretlileri yerlerde süründürüyor…

Olumsuzlukları sanki başkaları yaratmış gibi hala popülist propagandalar yapıyor…

Ve bu olumsuzlukların çözümü içinde sürekli yeni bir ‘anayasa’ yapılmasını öneriyor vs. vs.

Yani demem o ki;

Muhtemelen buna benzer konuşmalarda yapmışsınızdır kendi aranızda…

Hatta ve hatta kim bilir;

Sığınmacı ve göçmen sorunlarının nasıl çözüleceğini dile getirmişsinizdir…

Her şeyi dışarıdan satın almanın ne zaman durdurulacağını…

Doğayı ve çevreyi hangi patronların anasını ağlattığını…

Yaptığınız ‘yumuşama’ buluşmalarında eğer bunları da konuştuysanız;

Keşke bu konuştuklarınızı da halkı bilgilendirme adına bizleri de bilgilendirseniz…

Uzun sözün özü;

Keşke ‘yumuşama’ adında yaptığınız konuşmaları kapalı kapılar ardında değil de…

Herkesin gözleri önünde TV Ekranlarında yapsanız…

Yapsanız da;

Darılttığınız ve kamplara ayırdığınız bu topluma da örnek olsanız…

Onlarında gönlünü alıp ‘yumuşak’ bir hayat yaşatsanız…

Ve keşke kendi aranızda uygulandığınız ve yararlandığınız demokrasi yolculuğunun bir miktarını da bu halka yaşatsanız…