30 AĞUSTOSTA FINDIK BAYRAMI YAPILIRDI

ALICI VE SATICISI GİRESUNDA TOPLANIRDI

Evet, evet....

Yanlış okumadınız...

Bir zamanlar bu kentte;

Fındık üreticilerini ve alıcılarını bir araya getiren...

İki gün önceden başlayıp 30 Ağustos gününde biten;

Ve adına 'Fındık Bayramı' denilen etkinlikler yapılırdı...

Bölgenin fındık üreticileri bu 'bayramı' birlikte yapardı...

'Bölgenin fındık üreticileri' ifadesini bile bile kullanıyorum;

Çünkü, biraz sonra özetleyerek anlatmaya çalışacağım tarihlerde fındık üretimi ülkenin dört-bir yanında yetiştirilmiyordu...

Sadece merkezi Giresun olmak üzere komşu İl ve İlçelerinde fındık üretimi yapılıyordu...

Ve en önemlisi de;

Komşu İl ve İlçelerin fındık üreticileri fındığın asıl anavatanının ve başkentinin Giresun olduğuna bencilliğe ve yapaylığa kaçmadan yürekten inanıyordu...

İnandığı içinde;

30 Ağustos tarihinde yapılan 'fındık bayramına (daha çok deniz yoluyla) en az iki gün önceden geliyordu...

Peki, bu 'fındık bayramının' ön gününde ve son gününde neler yapılıyordu?

Hemen söyleyelim;

Birinci gün Giresun belediye meydanında davullar zurnalar çalmaya başlıyor...

Komşu yörelerden gelenler el-ele tutuşup 'horon' tepiyor...

Karşılıkla kollar birbirine açılarak 'Giresun Karşılaması' oynanıyordu...

Öğleden sonra ise komşu il ve İlçelerden gelen amatör futbol kulüpleriyle Tayyare Düzünde futbol karşılaşmaları yapılıyor...

Ve bu müsabakalar daha çok komşumuz Ordu takımlarıyla oluyordu...

(Bu maçlardan birisi 2. görselde görülüyor)

İkinci günün içerisiyse 'kültürel etkinliklerle' dolduruluyor...

Örneğin, komşu il ve ilçelerden gelen Halk Oyunları Ekipleri yöre oyunları gösterilerini sunuyordu...

Akşam yapılacak salon etkinliklerinde;

Daha önceden hazırladıkları 'Piyes' ve 'Tiyatro Oyunlarını' halka gösterimini yapıyorlar...

Hazırladıkları 'TSM' ve THM' korosuyla eğlenip-coşuyorlardı...

Son gün olan '30 Ağustos' tarihinde ise;

Önce komşu il ve ilçelerden gelen 'Fındık Tüccarları' ve Giresun Merkezin yönetsel erkleriyle bir 'Komite' oluşturuyorlar...

O tarihlerde henüz 'borsa' sözü duymuşlar mıdır bilinmez;

(Bugünün tabiriyle) Fındık alım-satım 'Borsasını' kuruyorlar...

Ve o yılın fındık fiyatını belirliyorlar..

Yok, yok...

Günümüzde olduğu gibi İtalya'dan ve Hamburg'dan gelecek sesi beklemiyorlar...

Dar alan ve ilkelde olsa, kendi 'borsalarını' kendileri kuruyorlar...

Ve 'bayramda' yapılan etkinliklerden biriside şu;

Hangi tüccar fındığını standartlara uygun bir şekilde kurutup, çuvallamış ve gemiye yükler vaziyete getirmişse;

O tüccarı ödüllendirmek için -sembolik olarak- fındık çuvalının birisine 'ufak bir gazi' takıyorlar...

Ve ondan sonra da davul-zurna eşliğinde vapurlara yüklüyorlar...

30 Ağustos 1930 yılında başlatılıp ve 1960 yılına kadar tam 30 yıl yapılan 'Fındık Bayramını' özetleyerek sonlandıracak olursak, şu tarihsel sıralamayı yaparak sonlandırmak isterim...

-1927 yılında çıkarılan bir 'hükümet kararnamesiyle' fındık fidanlarının ihracatı yasaklanır...

-1930 yılının 30 Ağustos tarihinde 'Fındık Bayramı' yapılmaya başlar... (ve bu 1960 yılına kadar kesintisiz devam eder)

-"Giresun Üstünde Vapur bağırıyor" türküsünün ağıt güftesini oluşturan öykünün kahramanı Gedikalizade Eşref 1933 yılının '30 Ağustos Fındık Bayramında' vurularak öldürülmesini anlatır...

-Bu fındık bayramının dikkat çekmesiyle birlikte ilk kez 10 Ekim 1935 yılında Ankara'da 'Birinci Ulusal Fındık Kongresi' toplanır...

-Yine yapılan 'fındık bayramı' etkinliklerinin tetiklemesiyle 1936 yılında Giresun merkezde 'Fındık Araştırma İstasyonu' kurulur...

-1937 yılında Mustafa Kemal Atatürk, TBMM konuşmasında;

"Fındık başta olmak üzere, tüm tarım üreticileri örgütlenip kooperatiflerini kurmalı" önerisine getirir...

Ve ardından 28 Temmuz 1938 tarihinde FİSKOBİRLİK kurulur...

Sıkılmadıysanız devam edelim;

-1927 yılında çıkarılan bir kararnameyle yabancı şirketlerin fındık alımı yasaklanmış ve o boşluğu dolduran yerli bir Limitet Şirket kurulmuştu...

Fiskobirlik kurulunca, bu Şirkette 1939 yılında işlevselliğini yitirdiği için tasfiye edildi...

-Yıl 1940; merkezi Giresun'da olmak üzere 'Karadeniz Bölge Fındık İhracatçılar Birliği' kuruldu...

Yıl 1952;

İçeride-dışarıda cümle alem fındığın başkenti olduğunu kabul etmiş olacak ki...

Fındık üreticisinin 'birliği' olan 'FİSKOBİRLİĞİ' fındığın başkenti olan Giresun'da kurmuşlardır...

Giresun fındığının kalitesini onaylamış olacak ki;

5 liralık kağıt paraların üzerine Giresun'da fındık toplayan kızların, genç bayanların resimlerini basmışlardır...

Peki, bütün bu yaşanan gerçeklere rağmen sonuç ne olmuştur?

Yaşanan sonucu da çıkarılar bir yasayla ifade etmeye çalışalım;

"1983 yılında 2844 sayılı bir yasa çıkarılarak 'Fındık üretiminin planlanması ve dikim alanlarının sınırlandırılması" şeklinde bir yasa çıkarılır...

Ancak çıkarılan bu yasa;

Ya, Nasrettin Hocanın tersinden anladığı gibi yanlış anlaşılır...

Ya da çıkarılan 'yasanın' tam tersi uygulanır...

Yani, fındık dikim alanları sınırlandırılacakken;

Dağa-taşa, ülkenin dört-bir bölgesine -nazlanmadan yetişebilen- 'arsız fındık' diye tabir edilen 'çakıldak fındık' dikimleri yapılır...

Niye mi itiraz yapılmaz?

Güldürmeyin adamı;

Bu 'sınırlama' kararını alanda, serbest piyasa kararını çıkaranda aynı siyası partinin lideri...

Yani bir zamanların sevimli ve tonton başbakanı Turgut Özal...

Bugünlük bu kadar yeter;

Şimdilik kalın sağlıcakla...