“1 Mayıs 1920 dünyada Amele Bayramı. Bir de o gün Giresun'a bakıyoruz ki, mülkiyesi, askeriyesi, Müdafaa-i Milliye ve Belediyesi her sınıf halk ayaklanmış. Rus ve Türk bayrakları ellerinde davul zurnalarla 1 Mayıs Bayramı yapılıyor. Ve ara sıra "Yaşasın Bolşevik kardeşler, Yaşasın" naraları kopuyor. Kaleye çıkılıyor. Düğün, bayram ediliyor. Yeniliyor, içiliyor, fotoğraflar çekiliyor. Milli oyunlar oynanıyor. Giresun sanki yerinden oynuyor. Bu da ne idi? Ne olacak? Denize düşen yılana da sarılır!

      ABD'nin Chicago kentinde, sekiz saatlik çalışma süresinin uygulanması için yapılan genel grevin başlangıç günü olan “1 Mayıs”, üç yıl sonra Paris'te toplanan II. Enternasyonal'in birinci kongresinde “Uluslararası İşçi Günü” olarak kabul edilmiş (1889) ve izleyen yıl Paris, Viyana gibi önemli Avrupa kentlerinde kutlanmaya başlanmıştır. Türkiye'de ise, daha erken bazı girişimlerden bahsedilebilirse de 1 Mayıs'ların kutlanması esasen II. Meşrutiyet (1908) sonrasında gündeme gelecektir. Bu kutlamalar önce Selanik, Üsküp gibi Osmanlı'nın Rumeli'deki kentlerinde ve İstanbul'da yapılmıştır, ancak Anadolu'da 1 Mayıs kutlamalarının başlamasıyla ilgili pek bilgi yoktur. Bu nedenle, bu yazıda bahsedeceğimiz, 1920 yılında Giresun'da yapılan İşçi Bayramı kutlaması, belki Anadolu'daki ilk birkaç kutlamadan birisi olabilir.

Giresun'da 1 Mayıs 1920 tarihinde yapılan kutlamaları Osman Fikret Topallı, “Giresun'da Bolşeviklik Tezahürleri” başlığı ile şu şekilde anlatıyor (Müdafaa-i Hukuk ve İstiklal Harbi Tarihlerinde Giresun, 2017, sayfa 339):

1 Mayıs 1920 dünyada Amele Bayramı. Bir de o gün Giresun'a bakıyoruz ki, mülkiyesi, askeriyesi, Müdafaa-i Milliye ve Belediyesi her sınıf halk ayaklanmış. Rus ve Türk bayrakları ellerinde davul zurnalarla 1 Mayıs Bayramı yapılıyor. Ve ara sıra "Yaşasın Bolşevik kardeşler, Yaşasın" naraları kopuyor. Kaleye çıkılıyor. Düğün, bayram ediliyor. Yeniliyor, içiliyor, fotoğraflar çekiliyor. Milli oyunlar oynanıyor. Giresun sanki yerinden oynuyor. Bu da ne idi? Ne olacak? Denize düşen yılana da sarılır!

Sonra herkes yine işine, gücüne. Fakat şimdi bizim beşinci kol ve Pontusçular müthiş bir korku içindedirler.

Yazıda o gün çekildiği belirtilen fotoğraflardan bazıları bugüne ulaşmış durumdadır. Osman Fikret Topallı arşivinde bulunan bir tanesini burada yayınlıyorum. Muhtemelen çoğunuzun daha önce görmüş olduğu, Giresun kalesinde bugün çocuk bahçesinin bulunduğu alanda çekilmiş bu fotoğrafın arkasındaki notlardan da yararlanarak fotoğrafta yer alan bazı kişilerden bahsederek devam edelim.

Fotoğrafta ortada açık şekilde görülen Türk bayrağının hemen önünde ortada gördüğümüz üniformalı asker, o zaman Giresun kazası Askerlik Şubesi Başkanı ve Giresun Asayiş Mıntıkası Kumandanlığı görevinde bulunan Tirebolulu Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan Beydir (1876-1921).  Fotoğraf çekildiğinde yaklaşık üç aydır Giresun'da bulunmaktaydı, daha sonra 42. Alay Kumandanı olarak katıldığı Sakarya Savaşında şehit olacaktır. Onun hemen solunda yakası kürklü paltosu ve elinde meşhur kırbacıyla Giresun Belediye Başkanı Feridunoğlu Topal Osman Ağa'yı (1883 – 1923) görüyoruz. Osman Ağa, 1918 yılı Eylül ayında belediye başkanlığı görevine başlamıştır. Ankara'da ya da 47. Alay kumandanı olarak cephede olduğu zamanlar yerine vekil bırakmak durumunda kalmış olsa da, öldürüldüğü 2 Nisan 1923 tarihine kadar Giresun Belediye Başkanlığı görevine devam etmiştir. 

Fotoğrafta Osman Ağa'nın solunda Dedeoğlu Ziya Bey yer almaktadır. Aslen Erzurumlu olan Ziya Bey, Harbiye'den mezun olmakla birlikte o tarihte askerlikten ayrılmıştı, sonradan kurulacak 47. Alay'da yüzbaşı rütbesiyle tabur komutanı olarak görev alacaktır. Alparslan Bey’in sağında yer alan fesli, kıravatlı kişi ise Giresun Kazası Kaymakamı Hopalı Hüsnü Bey'dir. Hüsnü Çakır Bey (1892 – 1963) o tarihte henüz bir kaç aydır Giresun'da görev yapmaktadır ve aynı yılın Ekim ayında Osman Ağa ile yaşayacağı bazı sorunlar nedeniyle Giresun'dan ayrılmak durumunda kalacaktır. Hüsnü Bey, aralarında Tirebolu ve Giresun'un da bulunduğu muhtelif kaymakamlık görevlerinin ardından Gaziantep ve Ordu Valilikleri, İnhisarlar Genel Müdürlüğü, İzmir ve Samsun Milletvekillikleri ile İktisat ve Milli Savunma Bakanlıkları da yapmıştır. Hüsnü Beyin sağında yer alan sarıklı ve cübbeli kişi ise zamanın Giresun Kadısı Edip Efendidir.

Osman Fikret Beyin yukarıdaki anlatımında “mülkiye, askeriye, Müdafaa-i Milliye ve belediye” olarak sıraladığı, o günkü Giresun kazasının “protokolü” en üst düzeyde fotoğrafta yer almaktadır. Fotoğrafta yer alan diğer kişilerin kim olduklarını bilmiyorum ancak kasabanın önde gelenleri, askerler, abazıpkalılar, öğrenciler ve bandocular oldukları anlaşılıyor. Görülen bayraklardan bazıları da Osman Fikret Beyin notunda bahsettiği “Rus Bayrağı” olabilir.

O gün Trabzon'da da, Giresun'dakine benzer şekilde, işçi bayramı kutlandığına dair bilgi ve belgeler bulunmaktadır. Bu konudaki ayrıntılar için araştırmacı tarihçi hemşehrimiz Yunus Yılmaz'ın üç yıl önce (1 Mayıs 2020) youtube'da yayınladığı videoyu izleyebilirsiniz.

Dergi elinize geçtiğinde muhtemelen 1 Mayıs geçmiş olacak ama yine de tüm okuyucularımızın “Emek ve Dayanışma Günü” kutlu olsun. 

İzler Dergisi 61.sayı

Ruşen Topallı

[email protected]